
Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın! Ama Nasıl?
Edip Yüksel
www.19.org
Ayasofya (Hagia Sophia = Ilahi Hikmet) Roma imparatoru Justinian 1 tarafından miladi 537 tarihinde baÅlatılıp altı yıl içinde yaptırılmıs bir kiliseydi. İstanbul’un fethinden sonra camiye, Cumhuriyetten sonra da muzeye çevrildi.
ÃocukluÄum ve gençlik yıllarımda Sultanahmet meydanında MTTB ve AKINCILAR gençlik organizasyonları veya MNP ve MSP partileri tarafından düzenlenen yürüyüŠve mitinglerde, özellikle 29 Mayıs Fetih Mitinglerinde, “Zincirler kırılsın; Ayasofya açılsın!” diye çok baÄırmıÅımdır. Sesim kısılana kadar⦠Hatta bazan polislerle kovalamaca oynamıÅımdır. Yıllar sonra ülkücü olduÄunu öÄrendiÄim Kuran hocasından Türkiye’de Ayasofya’nın camiye döndürülmesinin çok büyük bir kazanım olacaÄını öÄrenmiÅtim. Sanki tüm problemlerimizin temelinde Ayasofya’nın müze olması yatıyordu. Ayasofya’nın tekrar camiye çevrilmesiyle birlikte galiba pahalılık ve enflasyon bitecekti ve imam hatipteki hocalarım artık o kadar somurtmayacaktı…
Ayasofya camiye dönüÅtürülmeliydi. Camilerimizde yer mi kalmamıÅtı? Yok; camiler genelde boÅtu. KarÅısındaki Sultanahmette namaz kılan cemaatten çok Hristiyan turistler vardı. Peki kliseleri camiye çevirmemizi bize farzeden bir ayet mi vardı? Yoktu; aksine baÅka dinlere saygılı ve toleranslı olmamızı emreden ayetler vardı. Peki kiliseleri camiye çevirmemizi vacipleyen, sünnetleyen, menduplayan, veya müstehaplıyan bir hadisi Åerif mi vardı? Yok, öyle bir hadis-i Åerif de iÅitmemiÅtik. Hatta bir hadis-i naÅerifimiz de yoktu. Ama biz, Bizansın çocuklarına, gavurlara inat böyle istiyorduk. Siyonistlere, Yahudilere, Yunanlılara, masonlara, hainlere, kahpelere, gomonistlere, Atatürkçülere karÅı bir zafer elde etmek istiyorduk. Bu zaferi elde etmenin tek yolu, İstanbul’u fethederek çaÄ açıp kapayan Fatih Sultan Süleyman’ın camiye çevirdiÄi Ayasofya’yı tekrar atalarımızın bize miras bıraktıÄı Åekle dönüÅtürmekti. Fatih’i ve ordusunu yüzyıllar önce müjdeleyen ve öven hadisler bile üretmiÅti atalarımız. Peygamberin övdüÄü bir Sultan beÅikteki kardeÅini bile öldürmüÅse helal olsundu, ve hele bir kiliseyi camiye çevirtmiÅse o peygamberin sünneti gibi bir sünnet olmalıydı. Biz nasıl olsa, ehli sünnet vel cemaat idik.
O günler, bazı zındıklar ve satılmıÅlar fetih olayını emperyalist iÅgaller veya gaspetmeler ile karıÅtırıyorlardı! Halbuki gavurlar bizim Åehirleri alırsa bu bir iÅgal ve emperyalizm idi; ama Åanlı atalarımız ve onların Åanslı torunları olan bizler baÅkalarının topraklarını zor kullanarak alınca o bir ibadete dönüÅüyor, çaÄ açıp kapıyordu. Biz gavurların çocuklarını zorla almıyorduk; onları devÅiriyorduk ve yeniçeriye dönüÅtürüp baÅka gavur illerini fethedip onların da çocuklarını devÅirmek için kullanıyorduk. Bu yöntem, gavur kanıyla çalıÅan bir devr-i daim fetih makinesiydi. Nitekim, yeniçeriler kazan kaldırıncaya kadar iki ileri bir geri gidiyorduk. Ãlke üstüne ülke fethettik; gavurları cizyeye baÄladık. Daha sonra, Tanzimat ve Cumhuriyet ile birlikte muasır medeniyetler seviyesine fırlamak için soldaki bara saÄdaki pavyona gitmeye baÅladık.
DaÄıttım yine. Neredeydim? Ha, Ayasofya’dan, zincirlerden sözediyordum… Gelelim bugüne.
Ayasofya’nın tekrar Hristiyanlara verilmesi gerektiÄi kanaatindeyim. HristiyanlıÄı doÄru bulduÄumdan deÄil. Aksine bugünkü HristiyanlıÄın puteprestlik olduÄunu ve istisnaları olmakla birlikte Hristiyanların genelde tarih boyunca birçok savaÅa, iÅgale ve katlima katıldıÄını bilen ve bunu kitaplarında tartıÅan birisiyim. Dahası, ABD-Co oluÅturduÄu Haçlı + Uluslararası Åirketler + Siyonistler koalisyonu ile son yüzyılda milyonlarca insanı katletti, birçok ülkeyi iÅgal etmek ve doÄal kaynaklarını sömürmek için bahaneler uydurdu ve hatta oluÅturdu. Bunları, 2009 yılında İnglizce yayımlanan the Peacemaker’s Guide to Warmongers adlı kitabımda delilleriyle ortaya koydum ve bu canavarlıÄı, bu emperyalist politikayı eleÅtirdim. “EÄer Müslümanlar teröristse, Hristiyanlar 666 kat daha çok terörist” diye özetlediÄim gerçekleri sayılarla ve belgelerle sundum.
Ayasofya’nın tekrar klise olmasını herkesin din ve ibadet özgürlüÄü hakkına saygı duyduÄum için istiyorum.  Bunu Hristiyanlar klise olarak bina ettiler. Istanbul’un fethine kadar bin yıldan fazla klise olarak kullanıldı. Onun camiye veya müzeye çevrilmesi islam’ın diÄer dinlere tanıdıÄı özgürlük ile çeliÅir. EÄer Balkanlar’da, Filstin’de, Ãeçenya’da, Ãin’de veya Rusya’da bir caminin iÅgalciler tarafından Kliseye veya Havraya çevrilmesine haklı olarak tepki gösteriyorsak, kabul etmediÄimiz bu zorbalıÄı kendimiz iÅlememeliyiz. Aksi taktirde “münafık” kelimesi alnımıza yazılır.
Evangelist Hristiyanlarin islama ve müslümanlara karÅı kanlı ve propagandalı haçlı seferleri baÅlattıÄı bir zamanda Ayasofya’nın tekrar klise’ye çevrilmesi hem adaletin ve Kuran’in gereÄini yerine getirmektir; hem de propaganda savaÅında bir kazanım olacaktır.
Bu yüzden, Kuran’in mesajına inanan arkadaÅları “Zincirlerin Kırılsın, Ayasofya Asıl Sahiplerine Verilsin” kampanyasını baÅlatmaya çaÄırıyorum. YanlıŠmı anlaÅılacaÄız. Bugün yanlıŠanlaÅılma riskine girmeyenler yanlıÅları deÄiÅtiremezler.
Ne diyorsunuz? Bu kampanyayı haklı buluyorsanız o zaman bir komite kurup gerekli çalıÅmaları baÅlatalım.