Nihat HatipoÄlu’na Cevap
Yasin Ãolak
31 Mayıs 2013
www.19.org
Nihat HatipoÄlu, 31.05.2013 tarihli Sabah gazetesinde âHadislere DüÅman Bazı İlahiyatçılarâ baÅlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıyı okurken, İslam adına üzüntü duymakla beraber, HatipoÄlu için sevindik. Zira kendisi, bu kez uyduruk ve mitolojik dini hikayeler anlatmak yerine en azından tartıÅılabilirliÄi olan ilmi bir konuyu seçmiÅti. Takipçilerinin bildiÄi gibi HatipoÄlu, televizyon ekranlarında anlattıÄı hikayelerde malzeme olarak hadis kitaplarını ve onların türevi olan menkibeleri sık sık kullanan birisi. HatipoÄluânun, sermayesi olan hadis kitaplarını savunma arzusuyla yazdıÄı yazının her satırında âhadisler giderse hikayelerim de giderâ korkusu kendini gösteriyor.
HatipoÄlu, hadisleri kurtarmak adına giriÅtiÄi bu beyhude çabaya bir baÅka hadisçi Talat KoçyiÄitâten alıntıyla baÅlıyor. Dinden para kazanan tüm hocaların baÅvurduÄu âatalardan delil getirâ diye özetlenebilecek bu manevra, bilinen bir din adamı taktiÄidir. Talat KoçyiÄitâi kendisine kalkan yaparak baÅladıÄı yazı, HatipoÄluânun Kuran mesajından rahatsızlıÄını ortaya koyması açısından ibretlik hezeyanlar içeriyor. Bu hezeyanları kısaca deÄerlendirip âhadisler giderse din elden giderâ korkusu üzerinden yapılmayan çalıÅılan aÅının zehrini Kuran ıÅıÄında deÅifre edeceÄiz inÅallah.
Hadisleri reddeden muvahhidlerin bu konudaki güçlü tartıÅmalarını ve argümanlarını ilmi delillerle çürütemeyeceÄini bilen sayın yazar, muvahhidleri hiçbir dayanaÄı olmayan Åu satırlarla mahküm etmeye çalıÅıyor:
âÃünkü onlar yıllarca eÄitimini aldıkları “oryantalistlerin” temsilcileri haline gelmiÅlerdir. Ãünkü onlar bir gayrimüslimin kitabına baktıÄı gibi Kuran’a baktıkça, Hz. Peygamber’den (s.a.v.) uzaklaÅtıkça kalplerine mühür vurulmuÅtur. Bunlar reformistlerin piyonu haline gelmiÅlerdirâ
Allahâın mesajını insanlara ulaÅtırmaya çalıÅan tüm elçiler, müÅrikler tarafından sürekli olarak birilerinin adamı olmakla suçlanmıÅlardır. Bu suçlama o kadar yaygındır ki, delil üzerine tartıÅma basiretini gösteremeyenler, muhataplarını hep bu suçlamayla kitlenin hedefi haline getirmeye çalıÅmıÅlardır. Benzer suçlamalar Muhammed peygambere de yapılmıÅtı:
25:4 İnkar edenler, “Bu, baÅkalarının yardımıyla onun uydurduÄu bir yalandan baÅka bir Åey deÄildir,” diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.
16:103 “Ona bir insan öÄretiyor” biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kiÅinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.
EÄer mesele oryantalislistlerin söylemleriyle hareket etmekse, HatipoÄluânun hatırlaması gereken Åey, bahsettiÄi oryantalistlerin Allahâa, Kuranâa ve Peygamberâe saldırmak için en çok kullandıkları kaynaÄın hadis kitapları olduÄudur. Nihat HatipoÄlu, peygambere en büyük hakaretleri yapan hadisleri savunmak adına peygamberin biricik mesajı olan Kuranâa en büyük iftirayı yapmakta ve oryantalistlerin ekmeÄine yaÄ sürmektedir. Bu oryantalist deÄirmene gönüllü olarak hadis taÅıyan sözde müslümanlar, muvahhidlerin imanlarına boca etmeye çalıÅtıkları hadislerden de doÄru dürüst haberdar deÄillerdir. Nihat HatipoÄlu eÄer tezlerinde tutarlı ise aÅaÄıda binlercesinden sadece bir kaçını seçtiÄimiz hadisleri çıkacaÄı ilk televizyon programında izleyicilerine aktarsın ve böylece biz de kendisinin ne kadar samimi olduÄunu görelim.
Peygamber, savaÅta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadıÄını söyledi”(Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113)
“Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koÅar, Zeynep’le yatardı” (Buhari, Hibe/8).
Allah ahirette peygamberlere kimliÄini kanıtlamak için bacaÄını açıp baldırını gösterir.â (Müslim, İman 302; Hanbel, 3/1)
“Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine’ye gelerek müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiÄi içmelerini öÄütledi. Adamlar develeri daÄıttılar va çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı. Ellerini ve ayaklarını kesti. Gözlerini oydu. Ãölde susuz ölüme terketti. Biz onlara su vermek isteyince Peygamber bizi engelledi” (Buhari 56/152, Tıb 5/1; Hanbel 3/107,163)
Sayın yazar, Kuranâın anlaÅılması için hadis kitaplarını zorunlu sayarak Allahâı, mesajını vermekten aciz bir ilah durumuna düÅürdüÄünün farkında deÄildir. Kuranâı hadislere; Allahâı kulu ve elçisine muhtaç hale getirmeye çalıÅan bu kafa yapısından aÅaÄıdaki Åirk ifadelerinin çıkması alıÅılmıŠbir durum:
âO insanları Kuran’a davet ediyorum, derken insanları Hz. Peygamber’i (s.a.v.) ve hadisleri terk etmeye davet ediyordur. Hedefi budur. Yüreksiz olduÄu için bunu söylemez. Åimdilik Hz. Peygamber’i (s.a.v.) ve hadisleri tasfiye edecek, sonra da Kuran-ı Kerim’i iÅlevsiz hale getirmek için her türlü yolu deneyecek. Eski din mensupları kitapları deÄiÅtirdiler. Bunlar ise -Kuran’ı- deÄiÅtiremeyeceklerine göre, Kuran-ı Kerim’in ayetlerini anlamlarının dıÅına taÅırmak için Kuran’ın en önemli tefsiri olan hadisleri kaldırmaya, iÅlevsiz kılmaya çabalıyorlar.â
Ãncelikle ifade edelim ki, Kuranâı iÅlevsiz hale getirenler hadislere köle olmuÅ müÅriklerdir. Ayetlerin anlamlarını çarpıtmak, Kuranâın mesajını boÄmak ve Allahâın nurunu söndürmek için binlerce yalanı ve iftirayı peygambere isnad edenlerin âyavuz hırsız ev sahibini bastırırmıÅâ mantıÄıyla muvahhidleri dini tahrif etmekle suçlamaları tam bir saptırmadır. İslam dünyasını yüzyıllardır ilkel ve rezil bir duruma düÅüren bu hadis kitaplarının reklamını yapan HatipoÄlu bilmelidir ki, Kuranâın metni tahrif edilmemiÅ olsa da mesajı tahrif edilmiÅtir. Hadisçilerin peygamber adına pazarlamaya çalıÅtıkları yalanlarla Kuran ayetleri arasında yapılacak basit bir karÅılaÅtırma bu gerçeÄi tüm çıplaklıÄıyla görmek için yeterlidir.
- Hadisler, dinden dönenlerin öldürülmesi gerektiÄini (Nesei 78/14, Buhari 12/1883) söylerken, Kuran insanlara tam anlamıyla bir inanç özgürlüÄü sunar. (2:256)
- Hadisler, peygamberin dokuz yaÅındaki bir çocukla evlendiÄini (Müslim, Nikah/69) söylerken, Kuran, peygamberi örnek bir insan olarak gösterir (33:21)
- Hadislere göre Allah, peygamberlere kimliÄini kanıtlamak için baldırını açıp gösterirken (Müslim, iman/302), Kuran, âAllahâın benzeri gibi hiçbir Åey yokturâ (42:11) der.
- Hadislere göre kadınlar uÄursuz (Buhari : 11.c.5187.s) iken, Kuran; âBen sizden erkek olsun, kadın olsun hiçbir çalıÅanın ürettiÄini boÅa çıkarmayacaÄım. Hepiniz birbirinizdensinizâ (3:195) der.
- Hadislere göre dünya balıÄın üzerindedir ve balık baÅını sallayınca deprem olur (İbn-i Kesir, 2/29) ama Kuran dünyanın yuvarlak olduÄunu söyler (79:30)
Daha yüzlercesini zirkedebileceÄimiz bu ve benzeri hikayelerle Allahâın Kitabını tahrif edenlerin, Kuran mesajını tanınmaz hale getirenlerin, peygambere iftira atanların, Allahâı Buhari ve Müslim gibilere muhtaç sananların hiç yüzleri kızarmadan Kuranâın tahrif edilmesinden bahsetmeleri bir cehalet deÄilse, düpedüz hıyanettir.
Nihat HatipoÄlu, hadislerdeki saçmalıkların ve Kuranâa tamamen ters öÄretilerin biraz farkında olsa gerek, Åöyle söylemekten kendini alamıyor:
âHadislere saldırırken onun gayesi doÄruyu yanlıÅtan ayırmak deÄil, hadislerle müminlerin arasını açmaktır.â
Yüzyıllardır geliÅtirdiÄiniz hadis usulleri, cerh ve tadiller, metin tenkitleri, ravi analizleri, Kuranâa arz yöntemleri iÅe yaramadı mı HatipoÄlu? DoÄruları ve yanlıÅları birbirinden ayıramadınız mı? Dinin kaynaÄı olduÄunu iddia ettiÄiniz hadislerden hangilerinin gerçekten peygambere ait olduÄunu, hangisinin uydurma olduÄunu bir türlü tesbit edemediniz mi? BeceremediÄiniz ve asla da beceremeyeceÄiniz beyhude bir çabanın hezimetini omuzlarımıza bırakıp âbuyrun siz ayırın doÄruyu yanlıÅtanâ demeye utanmıyor musunuz? Biz hadis çöplüÄünde peygamber arayan zavallılardan olmadık ve olmayacaÄız çünkü biz biliyoruz ki, Allahâın kitabı yeterlidir ve en güzel hadis Kuranâdadır.
6:38       Kanatlarıyla uçan kuÅlar dahil yeryüzündeki tüm yaratıklar sizin gibi birer toplum. Biz kitaptaÙ Ù hiçbir Åeyi eksik bırakmadık. Sonra onlar (tüm yaratıklar) Rab’lerinin huzuruna toplanacak.
39:23    ALLAH en güzel hadisi, tutarlı ve ikiÅerli bir kitap halinde indirdi. Rab’lerini sayanların derileri ondan dolayı ürperir. Sonra derileri ve kalpleri ALLAH’ın mesajına karÅı yumuÅar. Bu, ALLAH’ın yol göstermesidir; dilediÄini ve/veya dileyeni ona ulaÅtırır. ALLAH’ın saptırdıÄı bir kimseye rehber bulunmaz.
 Nihat HatipoÄlu, diyorsun ki, âEsas dertleri vahiyledir. Vahyin doÄru anlaÅılmasıyla ilgilidir.
Kuran-ı Kerim’i tahrif etmek için (yani ayetleri anlamlarından baÅka yerlere kaydırmak için) Hz. Peygamber’i (s.a.v.) ve hadislerini etkisiz hale getirmek için çabalar, uÄraÅırlar.â
Senin davetine bir an için icabet edip hadisleri dinimiz için etkin hale getiriyoruz. Ortaya çıkan manzaranın çeliÅkilerini gider; eÄer yapabiliyorsanâ¦
- âKan aldırmak yapanın da yaptıranın da orucunu bozar. (Tirmizi, Oruç/60) & Peygamberimiz oruçluyken kan aldırmıÅtı. (Ebu Davud, Oruç/29-30)
- Gerek küçük, gerek büyük tuvaletinizi aparken kıbleye dönmeyin. (Hanbel, 3/12) & Peygamberimiz bir takım insanların küçük ve büyük tuvaletleri için kıbleye dönmeyi hoÅ karÅılamadıklarından bu hurafeyi kaldırmak için kıbleye doÄru yaptırdı. (Buhari, 4/11)
- Kim size peygamberimizin ayakta küçük tuvaletini yaptıÄını söylerse inanmayın. (Sünen-i Nesei 1-2/25) & Peygamberimi bir kavmin süprüntüsüne varıp ayakta küçük tuvaletini yaptı. (Buhari 1/167)
- Peygamber oruçlu iken hanımlarını öptü. (İbn-i Kuteybe, Hadis Müdafası 372) & Oruçluyken hanımını öperin durumu sorulduÄunda peygamber orucunun bozulduÄunu söyledi (İbn-i Kuteybe, Hadis Müdafası, 372)
- Peygamber ayakta su içilmesini yasakladı (Ebu Davud, 4/No: 3717) & Peygamberi sizin benim gibi ayakta su içerken gördüm. (Ebu Davud 4/No: 3718)
Hadisçi tezlerine doÄru dürüst bir delil getiremeyen Nihat HatipoÄluânun suçlamaları devam ediyor ve muvahhidleri peygambere saygısızlıkla suçluyor:
âSözlerinde edep yoktur. Hz. Peygamber’den (s.a.v.) bahsederken bir arkadaÅlarından bahsediyor aymazlıÄı içindeler. İhlastan nasipsizdirler. Kuran-ı Kerim’i tefsir ederken kendi heva ve heveslerine göre hareket ederler. Hz. Resul’den (s.a.) uzaklaÅtıkça yüzlerine, hareketlerine, söylemlerine nasipsizlik siner.â
Kuran, peygamberlere nasıl hitap etmemiz gerektiÄini çok net bir Åekilde öÄretir. Åöyle diyor ayette:
3:84       De ki: “ALLAH’a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlara indirilene; Musa’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rab’leri tarafından verilene inandık. Onların hiçbiri arasında ayırım yapmayız ve biz O’na teslim olanlarız.”
Lütfen ayetin âDe kiâ hitabıyla baÅladıÄına dikkat edin. EÄer, HatipoÄlu bu ayetteki emri uygulamak istiyorsa, tüm peygamberlere isimleriyle hitap etmemiz gerektiÄini görür. Sayın ilahiyat profesörü ayeti okurken her peygamber isminden önce araya âhazretâ kelimesini ekleyip, âDe ki, Allahâa, bize indirilerne, Hz. İbrahimâe, Hz. İsmailâe, Hz. İshakâaâ¦â diye okuyor olmalı⦠EÄer öyle okumuyorsa peygamberlere isimleriyle hitap ediyordur, yok eÄer isimlerin baÅına âhazretâ getiriyorsa, bu sefer Kuranâa ekleme yapıyordur.
Muhtemeldir ki, HatipoÄlu peygamberin ismi geçtikten sonra salavat getirmemiz gerektiÄini iddia ediyor ve bu anlayıÅına 33:56 ayetini delil getiriyordur. Ayette geçen âsalat etmekâ ifadesinin âsalat söylemekâ manasında deÄil, âdesteklemekâ manasında olduÄunu hatırlatmakla yetiniyor ve sözkonusu ayetin doÄru çevirisini veriyoruz:
33:56    ALLAH ve melekleri peygamberi desteklemektedir. Ey inananlar siz de onu destekleyin, gereken saygı ve itaati gösterin.
Nihat HatipoÄlu bildik iddiaları tekrarlıyor:
“İslam’ın ilk yıllarında Efendimiz (s.a.v.) Kuran-ı Kerim dıÅında herhangi bir metnin – insanlar tarafından- yazılmasını yasakladı. Bu geçici yasak, yazılacak her hangi bir metin Kuran’a karıÅır endiÅesinden kaynaklanıyordu. Ancak ‘suffa’ denilen üniversite kurulunca, taÅlar yerine oturunca bu yasak kaldırıldı. ‘Veda Haccında’ da bu izni alenileÅtirdi ve hatta bunu ‘farz haline’ getirdi. Hz. Peygamber (s.a.v.) veda hutbesinde Åöyle buyurdu: “Beni dinleyin ve belleyin.Dediklerimi duyanlar, bugün burada olmayanlara iletsin. Benim sözümü iÅitip ezberleyen sonra da iÅittiÄi gibi baÅkasına ileten kiÅinin Allah yüzünü aÄartsın.” (Ebu Davud, ilim, 10; İbn Mace, Mukaddime 18) Hz. Peygamber (s.a.v.) sözlerinizi unutuyorum diyen birisine de elinden yardım iste -yaz- diyerek hadis yazmasına teÅvik etmiÅtir. (Hatıb, et-Takyid, 65) Netice itibariyle Hz. Peygamber’in (s.a.v.) hadislerin yazılmasını emrettiÄini görmemiz mümkün.â
Ãncelikle belirtmek gerekir ki, peygamberimiz döneminde yazılan biricik kitap Kuranâdı. Kuran, dıÅında hiçbir kitap yazılmamıÅtı. Hadis kitapları peygamberden en az 250 yıl sonra toplanıp kitap haline getirildi. O dönemden önce ne peygamberin ne de sahabenin hadislerin yazımıyla ilgili bir çaba içine girdiklerini görmüyoruz. EÄer hadisler, dinin kaynaÄı olsaydı, tıpkı Kuran gibi toplanır, yazılır ve koruma altına alınırdı. Okuyucuyu çok fazla teknik ayrıntıyla sıkmak istemesek de, HatipoÄluânun savunmaya çalıÅtıÄı çeliÅki abidesi hadis kitaplarının, her konuda olduÄu gibi hadislerin yazılması konusunda da çeliÅkilerle dolu olduÄunu göstermek adına birkaç hadis örneÄi vermeyi gerekli görüyoruz:
- Allahâın elçisinden sözlerin yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.[Tirmizi, Es Sunan, İlim, 11]
- Biz hadis hazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve âYazdıklarınız nedir?â dedi. âSenden iÅittiÄimiz hadislerdirâ dedik. Hz. Peygamber: âAllahâın kitabından baÅka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allahâın kitabı yanında baÅka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar.â[El, Takyid 33)
- Zeyd b. Sabitâin Åöyle dediÄi rivayet edilmiÅtir: âHz. Peygamber bize hadislerinden herhangi bir Åeyi yazmamamızı buyurdu. [İbn Abdilberr, 108]
- İbn Abbasâdan rivayet edildiÄine göre o, Kurâan ve mektuplar dıÅında bir Åey yazılmasını hoÅ karÅılamazdı [Züheyr b. Harb, 90]
- Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatından sonra Müslümanları toplayarak Åöyle demiÅti: âSizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerde ihtilafa düÅüyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir. Peygamberden hiçbir Åey tahdis etmeyin. Size bir soru soran olursa, âBilgimizle sizin aranızda Allahâın kitabı varâ deyin ve onun helal kıldıÄını helal, haram kıldıÄını haram kılınâ [Zehebi, âTeskiretuâl Huffaz, I, 2-3]
- Hz. Ebu Bekir vefat ettiÄi gece bir hayli huzursuz olmuÅ ve uyuyamamıÅ, bunun sebebini soran kızı Hz. AiÅeâye sebebinin hadisler olduÄunu söylemiÅ, sabah olunca da evde mevcut olan bütün yazılı hadisleri getirtip yaktırmıÅ. [Zehebi, I, 5]
- Hadisler Ãmer döneminde çoÄalmıÅtı. Ãmer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek Åunu söyledi: Kitap Ehliânin MiÅnaâsı gibi Müslümanların MiÅnasıâdır bunlar. [İbn Sad/Tabakat 5/140]
- Hz. Ãmer Åöyle der. âAncak sizden önceki kavimleri hatırladım, onlar da kitaplar yazmıÅlardı ve Allahâın Kitabıânı bırakarak onlara sarılmıÅlardı. Allahâın Kitabiânı asla baÅka bir Åeyle deÄiÅtirmemâ baÅka bir rivayette âBen yemin ederim ki, Allahâın Kitabânı hiçbir Åeyle gölgelemem.â [El Hatip, Takyıdull İlm Sayfa 50; İbn Sad, Tabakat, 3/206]
- Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden ötürü Ebu Hureyreâyi DevÅ daÄlarına göndermekle, Kabâı Kırede daÄlarına göndermekle tehdit etmiÅtir. [Tahzırul Havas 10b.]
- Hz. Aliâden rivayet edildiÄine göre o yanında yazılı sahifeler bulunan kimseleri, bunlara müracaat etmekten sakındırmıŠve âSizden önceki insanlar, Rabbâlerinin Kitabını terk ederek alimlerinin sözlerine uydukları için helak olmuÅlardırâ demiÅtir. [İbn Abdilberr, 108]
- Åeddad, İbni Abbasâa âHz. Peygamber bir Åey bıraktı mı?â diye sordu. O da âSadece Kuranâın iki kapaÄı arasında olanları bıraktıâ cevabını verdi. [Buhari, K. Fezailul Kur-an 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30,31; Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmızı K. Fiten 43]
- İbn Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek sayfaları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve Åunu söyledi: âAllah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar etmezse Allahâa yemin ederim ki, Hindistanâda dahi olsa onu arar bulur ve yok ederim. [Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, s.27]
- Ebu Musa el EÅariânin bir taraftarı, teÅvik üzerine hocasının hadislerini yazmıÅ; ancak o bunu öÄrenince hepsini imha ettirmiÅ. [İbn Sad, IV, 112]
- Ãmer, Åamâa geldiÄinde Zeyd b. Sabitâin diyete dair sahifesini sorup getirtti ve onu parçaladı.[İbn Hanbel, Ilel, I, 206]
Nihat HatipoÄlu, âHadisler Neden Ãokturâ baÅlıÄı altında bir sürü ipe sapa gelmez matematiksel hesaplamalar yapıyor ve hadislerin çok olmasının sebeblerini açıklamaya çalıÅıyor. Yazarın yaptıÄı matematik oyunlarının tutarsızlıÄını ortaya koymak bizim için büyük zevk olurdu ama yazıyı gereksiz yere uzatmamak adına bunu yapmıyoruz. Birkaç noktayı hatırlatmakta yine de fayda var: HatipoÄluânun âçokâ diye geçirdiÄini hadislerle ilgili kesin rakam vermesini beklemek hakkımız deÄil mi? Böyle bir talepte bulunabiliriz çünkü kendisine göre hadisler dinin kaynaÄıdır ve terk edilmemelidir. O halde soruyoruz;
- Kuranâın yanında uymamız gereken hadis kitapları kaç tanedir?
- Bu hadis kitaplarındaki toplam hadis adedi kaçtır?
- Bu hadislerin kaçtanesi mütevatir, kaç tanesi ahad, kaç tanesi mevzu, kaç tanesi sahih, kaç tanesi uydurmadır?
- En sahih kabul edilen hadis kitaplarında bile uydurma hadisler varsa, bunları kimler hangi kriterlerle ayaklayacaklardır, bu ayıklama iÅlemi neden Åimdiye kadar yapılmamıÅtır?
- Hadisler dinin kaynaÄı ise neden bunların toplanması peygamberimizden 250 yıl sonrasına bırakılmıÅtır?
- Hadisçiler neden topladıkları tüm hadisleri kitaplarına almamıÅlardır, aldıkları hadislerin hepsinin doÄru olduÄuna dair delil nedir, kitaplarına almadıkları hadisler arasında hiç mi doÄru hadis yoktur, eÄer varsa dinin bazı bölümlerini atmıÅlar mıdır?
- Buhariânin hadis külliyatını 700.000 hadis içinden seçtiÄi söylenir. Buhariâde 7000 (tekrarlar dahil) hadis olduÄuna göre, geriye kalan hadisler hangi gerekçelerle alınmamıÅtır? EÄer uydurma oldukları gerekçesiyle alınmamıÅlarsa bu demektir ki, hadis adı altında ortalıkta dolaÅan sözlerin %99âu uydurmadır. Malzemenin bu kadar bozuk olduÄu bir ortamda Buhari, vahiy mi almıÅtır ki, kitabına aldıklarını sahih kabul edelim?
- Buhari, neden Ebu Hanife için âgüvenilmez adamâ demiÅ ve ondan hiçbir hadis rivayet etmemiÅtir?
Nihat HatipoÄlu, hadisleri savunmak adına bunca kıvranıÅını Miraç Kandili iftirasıyla süslemeyi de ihmal etmiyor ve okuyucularını televizyon ekranında anlatacaÄı en uzun Buhari hadisine davet ediyor. Peygamberimizin bir binekle ve Cebrail rehberliÄinde göklere yükseldiÄi, orada Allah ile namaz pazarlıÄı yaptıÄı, ilk önce 50 vakit olarak emredilen namazın daha sonra Musaânın tavsiyesiyle düÅürüle düÅürüle 5 vakite kadar düÅürüldüÄü o meÅhur hezeyan hikayesine…
4:50 Bak, nasıl da yalan yere ALLAH’a iftira ediyorlar. Büyük bir hakaret olarak bu yeter.
Â