Nakşibendi sloganındaki dört şeytan

Ünlü Nakşibendi Sloganı:
Der tarik-i Nakşibendî lâzım âmed çâr terk:
Terk-i dünya, terk-i ukbâ, terk-i hestî, terk-i terk.
Nakşibendi tarikatında dört terk gereklidir:
Dünyayı terk, ahireti terk, varlığı terk, terketmeyi terk.
Sloganın Gizlediği Gerçek:
Der tarik-i Nakşibendî lâzım âmed çâr terk:
Terk-i Rahman, terk-i Quran, terk-i Burhan, terk-i derk.
Nakşibendi tarikatında dört terk gereklidir:
Rahman’ı terk, Kuran’ı terk, delilli tartışmayı terk, anlamayı terk.

Romalı Celaleddin ve Amerika

Kiliselere tepki gösteren bazı Amerikalılar dünyadaki diğer dinleri araştırıyorlar ve hoşlarına gidenleri, sevgiden ve aşktan söz edenler ilgilerini çekiyor. Sevgi ve aşk elbette güzel duygular ve değerlerdir. Ancak, bu kesimin özellikle aradığı sevgi, herhangi bir riski olmayan, bedeli olmayan bir sevgidir. Yani, mallarını yoksullarla paylaşmadan, savaş çığırtkanlarına ve savaş sanayisine karşı mücadele vermeden, mazlumlar için ayağa kalkmadan; sadece sembolik nesneler, hareketler ve sözlerle kendilerine iyi duygular yaşatacak kutsal afyon arıyorlar. Rumi de bu talebe mal arz ediyor.

F-tipi Katolik Sansür

Matthew beni dün tekrar aradı ve üniversiteden siteme giremediğini bildirdi. Meğerse SANSÜRLEMİŞLER. Üniversitenin ismi: SanDiegoChristian College. Katoliklerin evrim teorisiyle bir sorunu yok. Tersine, evrim teorisini destekliyorlar. Orta çağda cahil burunlarını bilim adamlarının işine soktukları için rezil olduktan sonra artık bilim adamları ne derse evet diyorlar. Yani, yalan uydurma makinalarını genelde ahiret ile ilgili konulara vakfetmiş bulunuyorlar. Bu yalanları İMAN (FAITH) denilen hap yoluyla başarıyla yutturabiliyorlar. Kelle sayılarını ve mali gücünü ise dikkatli biçimde politika ve sosyal konularda kullanıyorlar…

“Şanlı Ecdadımız gibi Dünyayı Titreteceğiz”

Biliyorum uslubumun bazı kişiler tarafından aleyhimde bir koz olarak kullanılacağını. Ama bunu bu ilahlaştırılmış sahtekarlar için özellikle seçiyorum. Kralın çıplak olduğunu haykıran çocuk ilk başta kalabalık tarafından terbiyesizlikle suçlanır. Onu da biliyorum. Ama buna rağmen kibarlık budalalarına katılmayacağım ve GERÇEĞİ hiçbir otosansüre tabi tutmadan haykıracağım.

Beni Şeyhleriyle Karıştıranlara

Bu mukallit ve müritler bizleri de kendileri gibi görmek için can atıyorlar ve uyduruyorlar. Psikolojide buna “projeksiyon” diyorlar. Mezhep öğretileriyle mukallitleşerek, tarikat menkıbeleriyle müritleşerek insanlara kul ve köle olanlar Kuran’ın TEVHİD mesajıyla özgürleşen insanların birbirini desteklemelerini ve bir duvar gibi zulme ve batıla karşı mücadele verişlerini kendi cemaatlerindeki rabıtayla ve destekle karıştırıyorlar. Halbuki sadece hakka, yani gerçeğe teslim olarak özgürleşmiş insanların oluşturduğu gruplar ile robotlaştırılmış, köleleştirilmiş insanların oluşturduğu cemaatler ve tarikatlar arasında büyük fark var. Hangi şeyhe müritler ilk adıyla hitap ediyor? Hangi şeyhi müritleri eleştirir? Hangi şeyhin meclisinde şeyhe hakaretlere izin verilir? Arkadaşlarıma ve yoldaşlarıma hakaret eden bu kişi yukarıda belirttiğim önemli farkın farkında değilse entelektüel düzeyi çok düşük olmalı, farkında ise ahlaki düzeyi!

Usul-ul Fıkıh Lokantaları

Eğer birileri bilgi sahibiyse bunu o kişinin tiltinden ve makamından değil, onun paylaştığı bilgiden öğreniriz. Eğer o bilgiyi takdir etmiyorsak demek ki ona layık değiliz. Layık olmayanlar taklit ederse daha çok layık olmazlar; aksine daha az layık olurlar o bilgiye. Böyle bir ortamda bilgi ihanete uğrar, suiistimal edilir ve hurafelerle karıştırılır.

‎Uyduruk Prof Haydar Baş

Keşke şaka olsaydı. Maalesef yolları, binaları, lokantaları, okulları, stadyumları, camileri, kuyrukları, facebookları paylaştığımız insanların büyük bir kısmı böyle… Halkın beyni politikacılar ve din adamları tarafından öylesine tahrip edilmiş ki insanlığın hala yaşaması bile Allah’ın rahmetinin ve bağışlamasının büyük bir delili.

Said Nursî Atatürk’e Tokat Atmış!

Said’in uyduruk rivayetleri sorgulamadan kabul ettiği malum, ancak şahsan Atatürk ile olan macerasını uydurduğuna pek ihtimal vermiyorum. O hikâye bilinçli olmayan bir abartma içerebilir, tek taraflı bir anlatım olabilir, ama Said’in şahsen böylesini bir hikâyeyi yoktan uyduracak bir kişiliğe sahip olduğuna pek ihtimal vermiyorum.

Cüppeli Meydan Okumuş

İnşallah Şubat ayında Türkiye’ye geliyorum. O zaman Cüppeli’nin dayandığı uyduruk kitapların örümcek ağı kadar bile onu tutamayacağını Allah’ın izniyle herkes görecek. Karşısında her dediğine salavat getiren cahilleri veya Kuran’dan habersiz televizyon programcılarını görünce bülbül gibi konuşan bu müşriğin meydan okumasını kabul ediyorum. @edipyuksel

Said’in Sobası ve Ateistler

Said-i Nursi’yi en çok eleştirenlerden biriyim. Özellikle teolojik hezeyanlarını ve çelişkilerini… Ama bu adamın samimiyet ve cesaretine, doğal zekasına, maruz bırakıldığı zulümlere karşı direnişine ve buna rağmen sergilediği barışçı tavrına saygı gösteriyorum ve sizi de buna davet ediyorum. Ateist olmanız insafsız ve vicdansız olmanızı gerektirmez sanırım. Zira insaf ve vicdan sahibi ateist arkadaşlarım oldu: hem hapishanede hem de hapishane dışında!

Firavunlara ve Sihirbazlarına karşı Kürt Musalar ve Harunlar

Kürtlerin varlığını bile inkar eden, onları kart-kurt hikayeleriyle “dağ Türkü” olarak ilan eden, dillerini yasaklayan, köylerinin isimlerini değiştiren, çocuklarına Kürtçe isimler vermeyi yasaklayan, NevRuz bayramlarını bile yasaklayan ve daha sonra zorda kalınca o bayrama izin veren ama onu bir “Türk bayramı” olarak çalmaya çalışan, tüm dünyanın bir Kürt lider olarak bildiği Selahaddini Eyyubi’yi bile Türkleştiren…. ve en son Said-i Kürdi olarak bilinen ve kitaplarında yüzlerce yerde kendisinin Kürd olduğunu bildiren bu adamı TÜRKLEŞTİREMEYİNCE halkın dini hormonlarını gıdıklayarak, onu uyduruk belgelerle hem Seyit ve hem Şerif ilan ederek yüzde yüz ARAPLAŞTIRAN ve böylece Kürtlerin varlığını, tarihini, kültürünü ve hatta tarihi kişiliklerini inkar edip çalan alçakları gördükçe iğreniyorum.

Hem Şerif hem Seyit

Türkiye’nin bozuk öğretim ve eğitim sisteminde kritik düşünme yerine ezbercilik eğitiminden geçen, dini ve milli dogmaları iyi ezberleyince de kendilerine Profesörlük unvanı verilerek resmi sihirbazlara dönüştürülen bu eğitilmiş cahiller güya 35 yıl soy-sop araştırmışlar. Evet, bu adam Saidi Nursi’nin soyunu araştırmak için 35 yıl maaş almış. Bunu tek başına da yapmamış. Yani bir grup “akademisyen” 35 yıl önce, Said’in Nursi’nin Kürt olmadığını isbat etmek için görevlendirilmiş. 35 yıl toprağı eşeledikten sonra patatesi keşfetmişler. Tüm dünyaya hayırlı ve uğurlu olsun. Bu müthiş buluş için patent almak için başvurmamışlarsa hemen başvursunlar!

Ahmet Hulusi’in Kuantumlu Hallac Çorbası

Bilimsel ve felsefi konularda yeterli bilgiye ve kritik düşünme deneyimine sahip olmayanları Dipak Chopra gibi, Hans Aiberg mahlasını kullanan Malatyalı şarlatan gibi etkileyebiliyor. Kullandığı yöntemin formülü basit: Bir kazan dolusu tasavvuf ve hadis hikâyesine bir tutam kuantum fiziği, bir kepçe bilimsel terimleri karıştırıp Sünniler için “Kuantumlanmış Hallac-i Mansur Çorbası” adını verebileceğimiz bir çorba pişiriyor ve onu her derde deva diye pazarlıyor. Çorbayı pazarlamada bir hayli yetenekli olduğu anlaşılıyor.

Fethullah Gülen’in Şirk ve Cehalet içeren Sözleri

Share/Bookmark Fethullah Gülen’in Şirk ve Cehalet içeren Sözleri   Değerli Edip Hocam, … Sizler gibi sadece Kur’an diyenlerdenim. Yazılarınızı ve fırsat buldukça yorumlarınızı da özenle okumaktayım. Özellikle Fethullah Gülen hakkında yazdığınız yazılara gelen itirazlara yani diğer Sünni müşriklerin cenahının Arapça olarak mugalata ve cerbezeyle konuyu sulandırdıkları, başka mecralara çektiklerini, böylece vermek istediğiniz asil ve asil …

Continue reading ‘Fethullah Gülen’in Şirk ve Cehalet içeren Sözleri’ »