Sevimli bir Mukallit/Mürit ile bir Tartışma

FacebookTwitterGoogle GmailShare/Bookmark

Sevimli bir Mukallit/Mürit ile bir Tartışma

Edip Yüksel
23 Eylül 2012
www.19.org

 

 

(Not: Aşağıdaki diyalogdan alınıyorsanız siz bir mukallitsiniz. Belki de sevimsiz bir mukallit!)

– Siz niye benim inandığıma inanmıyorsunuz? Siz sapıksınız, kafirsiniz!

– Sen neye inanıyorsun?

– Ben falanca adama ve filanca kitaba inanıyorum.

– Niye inanıyorsun? Doğru olduklarına delilin ne?

– Benim falanca veya filanca söz veya kitap veya iddia hakkında şüphem yok!

– Niye şüphen yok?

– Çünkü iman ettim!

– Niye iman ettin?

– Hiç, işte öyle iman ettim. Bu bir hidayet meselesi!

– İyi de sen burada beni neye davet ediyorsun?

– Benim gibi iman etmeye!

– Niye senin gibi iman edeyim?

– Zira benim iman ettiğim doğrudur.

– Neye inanıyorsun?

– Ben falanca adama ve filanca kitaba inanıyorum.

– Niye inanıyorsun? Doğru olduklarına delilin ne?

– Benim falanca veya filanca söz veya kitap veya iddia hakkında şüphem yok!

– Niye şüphen yok?

– Çünkü iman ettim!

– Niye iman ettin?

– Hiç, işte öyle iman ettim. Bu bir hidayet meselesi!

– İyi de sen burada beni neye davet ediyorsun?

– Benim gibi iman etmeye!

– Niye senin gibi iman edeyim?

– Zira benim iman ettiğim doğrudur.

– Neye inanıyorsun?

– Ben falanca adama ve filanca kitaba inanıyorum.

– Niye inanıyorsun? Doğru olduklarına delilin ne?

– Benim falanca veya filanca söz veya kitap veya iddia hakkında şüphem yok!

– Niye şüphen yok?

– Çünkü iman ettim!

– Niye iman ettin?

– Hiç, işte öyle iman ettim. Bu bir hidayet meselesi!

– İyi de sen burada beni neye davet ediyorsun?

– Benim gibi iman etmeye!

– Niye senin gibi iman edeyim?

– Zira benim iman ettiğim doğrudur.

– Neye inanıyorsun?

– Ben falanca adama ve filanca kitaba inanıyorum.

– Niye inanıyorsun? Doğru olduklarına delilin ne?

– Benim falanca veya filanca söz veya kitap veya iddia hakkında şüphem yok!

– Niye şüphen yok?

– Çünkü iman ettim!

– Niye iman ettin?

– Hiç, işte öyle iman ettim. Bu bir hidayet meselesi!

– İyi de sen burada beni neye davet ediyorsun?

– Benim gibi iman etmeye!

– Niye senin gibi iman edeyim?

– Zira benim iman ettiğim doğrudur.

– Neye inanıyorsun?

– Siz niye benim inandığıma inanmıyorsunuz? Siz sapıksınız, kafirsiniz!