19 Kodu

mükemmel,
nesnel ve evrensel,
inkarcılar için bir fitne,
erdemlilerin inancını çelikleştiren,
hristiyan ve yahudilerin kuşkusunu kaldıran,
ikiyüzlülere görülmeyen,
insanlığa bir uyarı,
ve geride kalanlarla ilerliyenleri ayırdeden büyük mucizelerden biri (74:28-37)

Amerika’da F-tipi Örgütlenme

Megalomanyak bir meczup!
İktidar ve güç için her ayıya dayı diyerek, takiyye yapa yapa belkemiğini eritip karakterini kaybetmiş bir muhteris!
Hristiyanlarla müttefik ama Şiilere karşı tarihi Sünnilik düşmanlığını körükleyebilecek bir teolojiye sahip!
Bir nurcu olarak hayatı boyunca komünizmi en büyük tehlike görmüş ve sürekli kapitalizmden yana yer almış bir tip!
İktidar ve güç için kardeşlerini ve binlerce insanı katletmiş Osmanlı firavunlarına hayran şefkatli bir sadist!
Dünyanın en şefkatli insanı gibi görünmesine rağmen zamanı geldiğinde Amerika’nın tavsiyesiyle ortalığı kana bulandıracak fetvaları gizli veya açık verebilecek bir karakter!

Metin Noam Chomksy ile

Noam Chomsky ile yaptığım bir emailde etnik, kültür, politika, din ve dünya ekonomisi arasındaki içiçe geçmiş ilişkileri tartıştık. Ona Amerikan yoğurt sektöründe büyük başarı sağlayan Chobani Yogurt örneğini verdim. Yoğurt orijinal olarak bir Türk yemeğidir. Chobani Yogurt markası Türkiye’den bir Kürt işadamına ait olup Amerikan tüketicisine daha iyi satmak için Yunan yoğurdu olarak pazarlanıyor. Kürt-Türk-Yunan-Amerikan, hepsi bir yoğurt kutusunda :) Sohbetimiz sırasında, Boston’a yapacağım bir dahaki ziyarette kendisine Chobani marka yoğurdu hediye edeceğimi söz verdim. Princeton Üniversitesine kabul edilen oğlum Metin, ikinci tercihi olarak düşündüğü MIT’yi görmek için arkadaşıyla birlikte Bostan’a gidince bu işi ona önerdim. Ondan önce, Noam’a da şu emaili gönderdim:

25 Nisan 2013
Sevgili Noam,
İkinci oğlum Metin birkaç Ivy üniversitesi tarafından kabul edildi. Büyük olasılıkla kendisine cömertçe burs öneren Princeton’u seçecek ama liseden arkadaşı Monica ile birlikte MIT’yi ziyaret etmeye karar verdi. Yine liseden arkadaşları olan MIT öğrencisi Biranna’ya misafirler. Metin (18) senin çalışmalarını ve aktivitelerini hayranlıkla izleyen bir genç. Tarih öğretmeni Steve Saradnik Metin’i sen dahil birçok ilerici ve barışçı yazarlarla tanıştırdı. Örneğin, yıllar önce Howard Zinn’in yazdığı “Birleşik Devletlerin Halk Tarihi” adlı kitabını okudu.
Bugün, sana birkaç kutu yoğurt hediye etmek için ofisini ziyaret etti ama sen orada yoktun. Bev’i telefonla aradım ve oğluma iyi davranmasını söyledim  Umarım yarın bu genç adama ve arkadaşlarına birkaç dakikanı ayırırsın. Barış ve adalet konusunda duyarlı bu zeki ve çalışkan öğrenciler ile yoğurt yerken çekilmiş bir resmin çok “cool” olur 
Selam, Edip

Alçaklardan ve zalimlerden korkmuyorum

Teşekkür ederim bu bilgi ve ilgi için. Ancak, ben kendimi sadece hakka teslim ederek özgürlüğüne kavuşan bir insanım. Müslümanım. Rasyonel bir muvahhidim. Bir barış eriyim. Doğruya tanıklık etmekle görevli hissediyorum kendimi. Hayatıma karşı yapılan bildiğim beş suikasttan beni kurtaran Efendim bir gün beni altıncısı veya yedincisi ile bu dünyadan ayırıp kendine döndürecekse ne diyebilirim? Eğer ölüm ve hapishane gibi şeylerden korksaydım veya paraya ve makama önem verseydim ne 19870′den beri faşist ve despot TC politikasına meydan okurdum, ne 1986′dan sonra tüm Sünni cemaatlere, ne emperyalist Amerika’ya ne de faşist İsrail’e… Güçle sarhoş olan cemaatler, oligarşiler, şirketler ve devletler insanları sindirdikçe azarlar. Ben, Sokrates, İbrahim, Musa, İsa, Muhammed, Luther King, Ali Şeriati, Metin Yüksel, Reşad Halife, Konca Kuriş gibi özgürlük, adalet ve barış için zalimlerin ve azgınların karşısına dikilen kişileri örnek alıyorum. (33:23).

Kulak Kepçelerim ve Memelerim

Bugün kulaklarım için ilk kez şükrettim beni yaratan efendime. İşitme ve denge sağlama yararlarından farklı bir işlevi için… İstanbul İmam Hatip Lisesinde son sınıftayken matematik hocasını tahtada bir cebir formülünü çözerken yanlış çözdüğünü fark edip onunla girdiğim tartışmayı kaybettikten sonra tahtadaki – (eksi) işaretini = (eşit) olarak gördüğümün farkına varmış ve akabinde bir gözlük almıştım. Eksiyi eşitlediğim o yıldan beri uzağı daha net görmek için gözlük kullanıyorum. İki kulağımın kafamla birleştiği iki nokta sanki milyonlarca yıl süren evolüsyon boyunca gözlüklerime anladıkları dilde hoş geldin demek için düzenlenmiş. Bu yüzden kulaklarımın kepçeleri için bugün ilk kez şükrettim. İtiraf edeyim ki, iki parmağıyla kulak memelerimi çekip bükme yöntemiyle Kuran ezberletmeye çalışan öğretmenden sonra kulak memelerimin başka bir yararını görmedim. Acaba diyorum, eşimden ilham alarak oraya küpe mi takayım? Dinlemeden ve anlamak için gayret etmeden muhatabımı eleştirdiğim veya ayetlere sağır davrandığım vakit bana hatırlatılması için bir küpenin üzerine 39:18 diğerinin de üzerine 7:204 mü yazdırayım? Ve gözlüğümün burun köprüsü üzerine de 17:36? Ne dersiniz?

Edip Hayatla Yüzleşiyor

Allah’tan başkasını efendi (rabb) tanımıyorum. Fildişi kulede yaşamadım, yaşamıyorum. Emeğimle çalışıp kazanıyorum. Eşim ve çocuklarım beni seviyor ve sayıyor. Vicdanım rahat. Rabbimin hem ufuktaki hem de nefsimdeki ayetlerine tanık olmuş biri olarak en önemli felsefi konularda berrak bir zihne sahibim. Sevgi ve barış doluyum. Barış için kardeşimin katilini bile kucaklayabilirim. Rabbime erdemli bir müslüman olarak döneceğim güne kadar inşallah 41:33-36 ayetine uygun yaşar ve ona layık olurum,

Görmezden Gelmek İnsanlık Suçudur

Parklarında, sokaklarında veya apartmanlarında zaruri ihtiyaçları için yardıma muhtaç insanların işkence çektiği bir ülkede yükseltilen her minare Allah’a isyandır, dalgalanan her bayrak ihanettir, oynanan her filim trajedidir, düzenlenen her şölen zıkkımdır; ve bunlarla gururlanan her göğüs münafıktır.

İllet-Millet

Yukarıdaki senaryonun gerçekleşme ihtimalinin olmadığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bazı kelime ve kavramların anlamında yapılan tahrifatlar bundan çok daha dramatik ve hatta inanılmaz toplumsal değişimlere yol açmıştır. Aşağıda bir örnek vereceğim. Hem de çok haince yapılmış bir tahrifata… Türkiye’de Kürtler ile Türkler arasında gittikçe büyüyen ayrılığın ilk tohumunu eken şeytani bir tahrifat…

Türkiye Dört Ayda PKK’yi Bitirebilir

Bu çözüm için tüm inisiyatif devletin elindedir. Koca ordusuyla, yüz milyarlarca dolarlık bütçesiyle, yerleşik kurumlarıyla, Millet Meclisiyle, mahkemeleriyle, üniversiteleriyle, yetmiş milyon halkıyla bu işi çözecekse devlet çözecektir, çoğunluk çözecektir. Devlet bunu PKK ile birlikte çalışarak veya PKK’ye rağmen de gerçekleştirebilir ve dilerse PKK’yi bir anda bitirebilir. Yeter ki buna niyet edilsin, karar verilsin.

Ebu Hanif: Sadece Kuran’ı izleyen bir Hanif

Tarihi kitaplar kritik olarak incelendiğinde Ebu Hanife’nin hadise itibar etmediği, aklın ışığında Kuran’ı tek kaynak kabul ettiği apaçık bir gerçek. Bu yüzden Buhari’de ondan rivayet edilen bir tek hadis bulamazsın. Cezaevinde şehit edildi… O gün hala önemli bir bölümü muvahhid olan halk içinde bir kahraman olduğu için, yönetici zalimler onun popüler isminden yararlanmak istediler ve onun adına, “talebeleri” diye tanıtılan Ahmed ve Yusuf yoluyla bir mezhep uydurdular…

Sonsuz Cehennem ve Rahmetli Yaratıcı

Cehennemin sonsuza dek yanacağı fikri beni onlarca yıldır rahatsız etmekteydi, fakat ben bu problemimi “Allah Bağışlayandır ve Adaletlidir; O bilmediğim şeyleri bilendir” diyerek bastırdım. Allah elbette bizlerin bilmediği birçok şeyi biliyor. Fakat ya eğer bazı hurafe bilgilerimizi ve yanlış inançlarımızı böylesi bir özür ile gizlemeye çalışıyorsak? Ya Allah’ın bizlere verdiği en mükemmel hediye olan aklımızı, inanan ile inanmayanı ve insan ile hayvanı birbirinden ayıran fonksiyonu kullanmaktan kendimizi men etmekteysek?

Dünyanın en Mutlu ve en Özgür insanıyım. Siz de Olabilirsiniz!

Evet, ben dünyanın en mutlu ve özgür insanıyım. Siz de olabilirsiniz. Yeter ki ulaşmak için gerekli olan bedele razı olun, aşık olun!

Fethullah Gülen’e 19 Soru ve Cevapları

Kişileri abartmaya ve putlaştırmaya hizmet eden kültürel normları özellikle çiğniyorum. Resmi veya dini lakaplar, abartılı ve uyduruk övgü ifadeleri insanların özellikle felsefi, dini ve politik konuları dürüst ve rasyonel bir biçimde tartışmalarını engeller ve hiyerarşik kulelerde doğmalar üreten kutsal inekler oluşturur. Dini liderleri ve politikacıları putlaştırmayı gelenek ve kültür haline getirip hipnoz olanların bu makalenin içeriğini nasıl ıskaladıklarına tanık olmak için bu makalenin sorular bölümünün yayımlandığı Internet sayfasına (www.bilgiagi.net) gidebilirsiniz.

Evet, Ben bir Kürd’üm

Ben bir birey olarak, bir çok unsura sahibim. Kendimi, bağlama göre birçok şekilde tanımlayabilirim. Bir homo sapien, bir monoteist, Yahya ve Metin’in babası, bir koca, bir Türk yazar, bir filozof, bir avukat, bir şüpheci, bir mümin, bir demokrat, bir muhafazakar, bir Amerikalı, bir siyasi-aktivist, bir reformcu, bir satranç oyuncusu, bir şair, çok yönlü bir insan, bir Macintosh kullanıcısı, bir öğretmen… ve bir Kürt. Kişiliğimi oluşturan hem çok, hem çeşitli öğelerin arasında bir Kürt olmanın tam olarak hangi sırada olduğundan tam olarak emin değilim, ama son zamanlarda bu benim en önemli özelliklerimden biri durumuna geldi. Neden? Çünkü fark ettim ki, Kürt kimliğim reddedilmekte… Ve aynı kültürü ve mirası paylaşan insanlar, yalnızca Kürt bir ailede doğdukları için katlediliyorlar.

Hangisini Görüyorsunuz: Cehennem mi, Mucize mi?

Kuran ayetlerinde haber verilen büyük ayete (mucizeye) tanık olan müminler yukarıdaki kelimeleri, Kuran’in diger ayetlerindeki kullanimlarını gözönünde bulundurarak anlarlar. Müminlerin anlayışı müjdeli, aydınlatıcı, mutluluk verici, ve umut verici olup retorik olarak çok üstün bir değere sahiptir. Oysa, kalplerindeki hastalıkları veya inkarcı fanatizmleri yüzünden 19 sistemine tanık olmaktan mahrum olanlar, çok ilginctir ki bu kelimelere Kuran’in semantik baglamina aykiri anlamlar yakıştırmaktadırlar. Tanrı’yı, Kuran’in kul sözü olduğunu ileri süren kişiye, “seni cehenneme atacağım” demekten başka bir delil sunamıyan bir despot olarak algılayanlar bu kelimelerin 19 sayisiyla olan ilgisini kesmek ve cehenneme yakıştırmak için anlamlarını kaydırmaktadırlar. Allah’ı hakkıyla takdir edemiyenlerin (6:90-91) yakıştırdığı anlamlar ise, felaketli, karanlık, ateşli, ve dumanlı olup retorik olarak da saçmadır.