
Ebu Hanif: Sadece Kuran’ı izleyen bir Hanif
Edip Yüksel
9 Ağustos 2012
www.19.org
Sabit oğlu Numan, hadis uydurukçularına karşı beyniyle ve yüreğiyle verdiği mücadelesinden dolayı halkın arasında Ebu HANİF yani Muvahhitlerin Babası veya Öncü Muvahhit olarak kahraman oldu. Önce Emevi ve daha sonra Abbasi sultanlarının siyasi otoritelerini, sosyal ve kültürel programlarını peygamber adına destekleyen hadisler uydurmakla görevlendirilmiş yardakçı hadis rivayetçilerine karşı Kuran’ı savundu. ÖRNEĞİN:
- Şiddeti ve katliamları telkin eden hadisler…
- Cizye kelimesinin anlamını saptırıp yeni bir vergi ihdas eden hadisler…
- Çocuk yaşta kızlarla evliliği sünnetleyen hadisler…
- Kuran’ın şirk olarak reddettiği kölelik kurumunu onaylayan hadisler…
- Şam’dan, Basra’dan veya Kufe’den çıkan ve değişik fiziksel özelliklere sahip mehdi tarifleriyle sultanların propagandasını yapan hadisler gibi…
Tarihi kitaplar kritik olarak incelendiğinde Ebu Hanife’nin hadise itibar etmediği, aklın ışığında Kuran’ı tek kaynak kabul ettiği apaçık bir gerçek. Bu yüzden Buhari’de ondan rivayet edilen bir tek hadis bulamazsın. Cezaevinde şehit edildi… O gün hala önemli bir bölümü muvahhid olan halk içinde bir kahraman olduğu için, yönetici zalimler onun popüler isminden yararlanmak istediler ve onun adına, “talebeleri” diye tanıtılan Ahmed ve Yusuf yoluyla bir mezhep uydurdular…
Bazı Sünnilerin iddia ettiği gibi Ebu Hanife hadisler hakkında seçici değildi, Peygamber ve onun destekleyen tüm arkadaşları gibi, Kuran’ı yeterli gören ve Kuran’a hiçbir insan sözünü ortak koşmayan bir muvahhitti. Diğer mezhep imamlarının Ebu Hüreyre’yi bir cahil, bir İblis olarak yaftalayıp ona saldırmaları, Buhari’nin onu “halktan biri” diyerek güvenilmez biri sayması gibi gerçekler maalesef bugünkü hadis-sünnet-mezhep mukallitleri tarafından bilinmiyor.
Ibn Kuteybe, Hadis Müdafaası, Kayıhan Yay, İstanbul/1979
- El Evzai: “Onu itham etmemizin sebebi kendisine hadis getirildiği halde onu bırakıp başka türlü hüküm vermesidir.” (Ibn Kuteybe, S. 70)
- İbnu Rahuye (Re’y ehli hakkında): Allah’ın Kitabını ve Rasulunun sünnetini attılar da, kıyasa sarıldılar.” Derdi. (Ibn Kuteybe, S. 71)
- Bana er-Riyaşi, Ebub Ya’kub el-Hattabi’den, o da amcasından, o da ez-Zuhri’Den tahdis etti ki, ez-Zuhri şöyle demiştir: “Hadis erkektir, onu adamların erkek olanları sever, kadın olanları da sevmezler.” (Ibn Kuteybe, S. 81. El Fakih ve’l-Mütefakkih: II/76′dan alıntı)
Süleyman Uludağ, İslam Düşüncesinin Özellikleri, Dergah Yay., İst./1979
- İmam Ahmed’in ‘Allah bu zatı hadis için yaratmıştır.’ diyerek hadis ilmindeki ehliyetini takdir ettiği meşhur muhaddislerden Ahmet b. Mehdi: ‘Ebu Hanife, ilim nedir bilmezdi. Dalalete düşürdüğü insanların vebali yarın kıyamet günü sırtına sarılacaktır. Hak bile olsa Müslümanların tutundukları dini bağları, teker teker söküp atan Ebu Hanife’nin re’yini ve görüşlerini kabul etmeyiniz.’ demiştir…
(Uludağ, S. 57) - İmam Buhari, Ehl-i Reyin reisi olan Ebu Hanife’yi zayıf bir hadis ravisi olarak görüyor kendisini metruk sayıyor Ve “halktan biridir” diyordu. Ne Buhari ne de Müslim‘de Ebu Hanife’den tek bir hadis rivayet edilmemiş olması bile Ehl-i hadis ile Ehl-i rey arasındaki geçimsizliğin ve uyuşmazlığın derecesi hakkında bize fikir verebilir’ (Uludağ, S. 58)
- İmam Ahmet: “Ebu Hanife’nin re’yi de hadisi de zayıftır’ (Uludağ, S. 99)
- Süfyan es-Sevri, Ebu Hanife’nin vefat haberini alınca, derin bir memnuniyet duymuş ve: “Allah’a şükürler olsun. Birçok insanın belaya düşmesine sebep olan kişiden bizi afiyette kıldı.” (Uludağ, S. 99)
- Hadis ve Hicaz fıkıh hareketinin başında bulunan İmam Malik şöyle demiştir: “Ebu Hanife fitnesi, iblis fitnesinden daha zararlıdır.” (Uludağ, S. 99)